"Ankara, Ankara… Güzel Ankara. Seni görmek ister her bahtı kara. Senden yardım umar her düşen dara. Yetersin onlara güzel Ankara" dizeleri ne içten tanımlar Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’yı.
Cumhuriyetin temellerinin atıldığı, kültürün de başkenti olan ‘’Güzel Ankara’’ son yıllardaki karar ve uygulamalarla, kamu kurumlarının taşınması ile gittikçe yalnızlığa itiliyor, adeta kendi kabuğuna çekiliyor.
Önce İş Bankası, sonra Vakıfbank, Türkiye Kalkınma Bankası, AnadoluJet gibi önemli kurumlar birer birer Ankara’yı terk edip İstanbul’a göç ederken, Halkbank, Ziraat Bankası da Ankara’ya veda etmeye hazırlanıyor.
‘’Ekonominin, finans yönetiminin başkenti olacak’’gerekçesiyle devletin irili, ufaklı kurumları merkezlerini, yıllarca kendilerine ev sahipliği yapan Ankara’dan sessizce İstanbul’a taşırken, Ankaralı belleğindeki ‘’Neden?’’sorusuna yanıt arıyor.
Ankara’nın istihdamına, ekonomisine büyük zarar verecek bu taşınma beraberinde binlerce çalışanı eşlerinden ayırırken, aileleri parçalarken, çalışanları ‘’Ya İstanbul, ya da işinize son’’ ikilemi ile karşı karşıya bırakıyor.
‘’Memur kenti’’ Ankara’da aldıkları ücretle geçinebilen, kendi yağları ile kavrulan çalışanlar, memurlar, işçiler,’’ Ankara’dan taşınırsam, yaşamın daha pahalı olduğu İstanbul’da nasıl geçinirim?’’ in hesabını yapıyor, kararını vermeye çalışıyor.
Bir yanda İstanbul’daki hayat pahalılığı, bir yanda işini kaybetme korkusu. Çalışanların önünde bir ikilem olarak duruyor.
10.Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Eximbank’ta çalışan iki kızının, İstanbul’a taşınmayı kabullenmeyince işlerinden olması çalışanların karşı karşıya bulunduğu bu ikilemin en somut örneği olarak karşımıza çıkıyor.
Başarıları ile dünyanın sayılı üniversiteleri arasında yer alan ODTÜ, Bilkent, Hacettepe, Ankara, Gazi, Başkent ve diğer üniversiteleriyle aynı zamanda bilim, eğitim, uygarlık kenti de olan Ankara, bu haksızlığı ve yalnızlaştırılmayı hiç ama hiç hak etmiyor.
Ankara futbolda da yalnızları oynuyor. Önceki yıllarda Gençlerbirliği, Ankaragücü, Ankaraspor ve Hacettepe olmak üzere Süper Lig’de dört takımla yer alan Ankara ne acıdır ki ilgisizlikten, sahipsizlikten bu sezon sadece Gençlerbirliği ile temsil ediliyor. Belki de dünyada şampiyon takımı olmayan tek başkent Ankara.
Ulu Önder Atatürk’ün 13 Ekim 1923’te ilanı ile başkent olan, 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu Birinci Meclisiyle, Anıtkabiriyle, Gençlik Parkıyla, Atatürk Orman Çiftliğiyle, Botanik parkıyla,seğmeniyle, kalesiyle, keçisiyle ve armuduyla simgeleşen, dara düşene yardımıyla tanınan Ankara, Atatürk’ün başkenti olarak her zaman en önde yerini alacağından kimsenin kuşkusu olmamalı.
‘’Ankara’nın en güzel yanı İstanbul’a dönmesidir’’ diyen Yahya Kemal’e belki de en güzel yanıtı rahmetli Kurthan Fişek hoca,’’Ankara’nın en güzel yanı İstanbul’dan dönmesidir’’ sözleri ile verirken, Ankara’ya bağlılığını, sahiplenme duygusunu cümle aleme bu sözlerle gösteriyordu.
Sahi ne güzel söylemiş o sözleri gazeteci-yazar Ankara aşığı Kurthan Fişek.
Kurumlar taşınsa da, yalnızlaştırılmaya çalışılsa da dara düşenin yanındaki Ankara’yı Ulu Önder Atatürk’ün emaneti olarak her zaman sevip, korumak, ekonomisine katkı yapmak tüm yurttaşların, Ankaralının görevi olacaktır.
Yıllar önce yurdun dört bir yanından gelerek Ankara’ya yerleşen, Ankaralı kimliğine kavuşan yüz binlerce yurttaş, bu sorumluğunun bilinci ile başkentine sahip çıkacak, onu gözbebeği gibi koruyacaktır. Kimsenin bundan kuşkusu olmasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder