Sayfalar

19 Mayıs 2013 Pazar

Ertuğrul Günay



Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndaki devir teslim törenine ilişkin haberi izlerken birden o eski günlere, 1970’li yıllara gittim.

CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’in adının dağlara taşlara yazıldığı, ‘’Karaoğlan’’ rüzgarının tüm yurtta estiği, 1977 yılında yapılan genel seçim öncesiydi.

O dönemde Bülent Ecevit ile birlikte Türk siyasetinde yıldızı parlayan, toplantı ve mitinglerdeki tanrı vergisi yeteneği, coşkulu konuşmaları ile halkın beğenisini kazanan pırıl pırıl bir il başkanıydı …

Bu gözü pek politikacı, daha sonraki yaşamında Türk siyasetinde, özellikle de sosyal demokrat harekette adından çok söz ettirecek, CHP Ordu İl Başkanı Ertuğrul Günay’dı.

CHP Kumru (Ordu) Gençlik Kolları’nın üyesi olarak 1977 seçiminde birlikte siyaset yaptığım Ertuğrul Günay,  bilgisi, birikimi, yeteneği ve en önemlisi kararlı ve cesur duruşu ile biz gençlerin de bir idolü oluyordu sanki. Seçim çalışmalarında onun konuşmalarını merakla dinler, kendi adımıza pay kapmaya çalışırdık.

Belki de CHP’nin tarihinde en başarılı sonucu aldığı 1977 seçiminde kendisini genç bir milletvekili olarak Ankara’ya uğurlarken, yollarımız 1984 yılına dek ayrılmıştı.

Çalışma yaşamına başladığım Ankara’da, sanırım 1985 yılında yine yollarımız kesişti. Bir yandan 12 Eylül dönemindeki hapis günlerinin yaralarını sararken bir yandan da Hatay Sokak’taki bürosunda hem mesleği olan avukatlığı sürdürüyor, hem de çok sevdiği politikaya ilgisiz kalmıyordu.

12 Eylül öncesi Türk siyasetinde, CHP’de öne çıkan Ertuğrul Günay, bu kez 1986 yılında çok güçlü adaylar arasında SHP’nin Ankara İl Başkanı oluyordu. ‘’Kurtlar Sofrası’’ndan Ankara il başkanlığını adeta koparıp alıyordu.

Hiç unutmam o günleri, Necatibey Caddesi’ndeki Derya Sineması’nda yapılan il başkanlığı seçiminde, delegelerin ayakta alkışladığı o konuşmayı. Başarılı SHP Ankara İl Başkanlığı döneminde, birlikte olduğumuz o günler birer anı olarak canlanır gözlerimin önünde.

SHP Genel Sekreter Yardımcılığı, CHP Genel Sekreterliği , CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı ile süren ve CHP Genel Başkan adaylığı ve beraberinde CHP’den ihraç ile noktalanan sosyal demokrat politik yaşam. Böyle bir sonlanmayı hiç de hak etmemişti aslında.

CHP’de biten sosyal demokrat mücadelenin ardından Mehmet Bekaroğlu ile birlikte başlattıkları ‘’Müslüman Sol’’ hareketi ile çizgi değiştirdiğinin sinyallerini verir gibiydi.

Aslında sosyal demokrat tabanda en büyük hayal kırıklığını, toplumu, kendisi ile birlikte politika yapan arkadaşlarını ve en önemlisi Mehmet Bekaroğlu’nu şaşırtan bir hamle ile bir anda soldan sağa evrilerek 2007 yılında AKP’ye katılmasıyla yaşatıyordu.

Bu evrilmenin temelinde, değerinin bilinmemesi, kendinden yeteri kadar yararlanılamaması duygusuyla CHP’ye kırgınlık, küskünlük de vardı aslında.

Belki de CHP, sosyal demokrat hareket yeteri kadar yararlanamadı, yeteri kadar değerlendiremedi Ertuğrul Günay’ı. Küskünlüğü, kırılganlığı belki de buna idi.

Hem 2007 ve hem de 2011 yıllarındaki seçimlerin ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı üstlenen, görevi süresince Başbakan Erdoğan ile sanata ve sanatçıya bakış açıları farklı olan, örtüşmeyen, hatta zaman zaman Erdoğan’ın sanata ve sanatçıya karşı sert üsluplarını gidermeye çalışan, Ordu’dan Türk siyasetine yelken açan Ertuğrul Günay, beklendiği gibi koltuğunu yitirdi.

Başbakan ile sanata, sanatçıya ve kültüre bakış farklı olan Günay’ın koltuğunu koruması pek de olası değildi zaten.

Ertuğrul Günay’ı her daim AKP'li kimliği ile değil, 1977 seçiminde birlikte çalıştığım, coşkulu, pırıl pırıl, Türk siyasetine yeni bir boyut kazandıran, genç CHP Ordu İl Başkanı, başarılı SHP Ankara İl Başkanı, CHP’li gençlerin ‘’Ertuğrul Abisi’’ olarak anımsayacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder