Türkiye, yaklaşık iki aydır neredeyse Taksim Gezi Parkı protestosu ve sonrasındaki olaylara kilitlendi.
Bu protesto gösterilerinde ne yazık ki 5 kişi yaşamını yitirirken, 15 kişi gözünü kaybetti, yüzlerce kişi de yaralandı.
Beş kişinin ölümü büyük üzüntü yaratırken, bu ölümlerin failleri biri dışında henüz belirlenemedi.
Ne olduğu bilnmeyen eli palalı kişilerin, hangi yetkilerle gösterici gruba saldırması ise bir başka düşündürücü, kaygı verici olaydı.
Kamuoyu günlerdir bu olayları ve saldırıları tartışıp, sorgularken, yandaşların dışındaki medyanın (gerçi ilk başta duyarsız kaldılar) sorumlu, duyarlı yayıncılığı bu üzücü olayların, gündemde kalmasını sağladı, unutturulmasını engelledi.
Medyanın sorumlu yayıncılığı ile Ethem Sarısülük ve Ali İsmail Korkmaz'ın öldürülmeleri, palalı adamların saldırıları saniye saniye ekranlara taşındı, manşetlerde yer buldu.
Çok eleştirilmesine rağmen, demokrasinin dördüncü gücü olan basının bu sorumlu yayıncılığı olmasaydı, Türkiye bunları öğrenemeyecek, palalı saldırganlar tarihin tozlu sayfalarında unutulup gidecekti.
Eleştirsek de, kızsak da basının gücü bir kez daha görüldü. İyi ki varsın medya.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder