Türkiye Kamu-Sen ile KESK’in imza yetkisi olmadığından zammı Memur- Sen ile Hükümet belirleyecek. Yani son sözü Hükümet ve Memur-Sen söyleyecek. Aslında 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası’nda değişiklik yapılarak tüm memur konfederasyonlarına karar alma sürecinde üye sayıları doğrultusunda yetki verilebilir. Böylelikle zam kararı tek konfederasyonun iradesine bırakılmaz.
Emekçi dostu rahmetli Bülent Ecevit’in yoğun çabası ile 2001’de çıkarılan ve kamu çalışanlarına armağanı olan 4688 sayılı yasada radikal bir değişiklik yapılmasının zorunluluğu geçen süreçte açıkça ortaya çıktı. 1 ay sürecek görüşmelerde sonuç alınamazsa memur zammı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu tarafından belirlenecek. Kuruldan geçmiş yıllarda memurun talep ettiğinden çok Hükümetin önerdiği veya bir miktar üzerindeki zam kararı çıkmıştı.
Kurul bugüne dek memuru sevindirecek bir karara imza atmadı. Eğer bu görüşmelerde de uzlaşma sağlanamayıp, sözleşme kurulun önüne giderse çok farklı bir sonucun çıkmayacağı kesin.
Kamu çalışanlarının grev hakkından yoksun olması, elini kolunu bağlamakta Hükümetin veya Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun verdiği zamla yetinmektedir. Kuşkusuz bu toplu iş sözleşmesi sürecinde tüm sorumluluk yetkili konfederasyon Memur-Sen’in omuzlarında.
Kurul bugüne dek memuru sevindirecek bir karara imza atmadı. Eğer bu görüşmelerde de uzlaşma sağlanamayıp, sözleşme kurulun önüne giderse çok farklı bir sonucun çıkmayacağı kesin.
Kamu çalışanlarının grev hakkından yoksun olması, elini kolunu bağlamakta Hükümetin veya Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun verdiği zamla yetinmektedir. Kuşkusuz bu toplu iş sözleşmesi sürecinde tüm sorumluluk yetkili konfederasyon Memur-Sen’in omuzlarında.
İki yıl önce bağıtladığı toplu iş sözleşmesi ile tepki çeken, eleştiri bombardımanına tutulan Memur-Sen’in bu kez takınacağı tavır çok önemli. O sözleşme ile yıllardır enflasyon farkı alan kamu çalışanları ile memur emeklisi bu haktan yoksun kalmış, hak kaybına uğramıştı. 2013’teki sözleşmeyi imzalayan eski Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’nun 7 Haziran’da AKP’den Ankara Milletvekili seçilerek karşılığını aldığı, ödüllendirildiği yorumları sendikal çevrelerde hala konuşuluyor. Enflasyon farkı ödenmemesi ve diğer haklardan ötürü bir memurun ortalama 2 bin lira kaybı oldu. Kamu çalışanları öncelikle bu kaybın ödenmesini istiyor. Yetkili konfederasyon Memur-Sen toplu iş sözleşmesi masasına maaşlara birinci ve ikinci 6 aylar için yüzde 8+8 ve seyyanen 150 lira zam, ilaveten yüzde 1.5 refah payı eklenmesi talebi ile oturacağını açıkladı. Bakalım bu taleplerinin ne kadarını alabilecek?
2002’den bu yana üye sayısını 20 kat artışla 41 binden 836 bine çıkaran, sırf üye sayısını artırmak amacıyla kamu çalışanlarının hoşnut olmadığı sözleşmelere imza atan Memur-Sen eleştirilerden ders alabildi mi?
Bu kez de memur ve emekliyi düş kırıklığına, hak kaybına mı uğratacak? Memur-Sen 2.5 milyon memur ile 2 milyona yakın memur emeklisinin vebalinin omzunda olduğunu düşünerek masaya oturmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder