Hükümetin kararnamesi tam da 4 işçinin yol inşaatında göçük altında kaldığı gün Resmi Gazete’de yayımlandı.
Kararname maden ocaklarında ölüme adeta davetiye çıkarır nitelikte.Kararname ile kömür madenlerinde kullanılan patlamayı önleyici sistemlerin uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi süresi 2020 yılına kadar uzatıldı.
Yani bundan böyle patlama olasılığı olan madenlerde eski koruyucu malzeme ve teçhizatlarla çalışmaya sorumluluk işverende olmak üzere devam edilecek.
Devlet açıkça işverene, “sorumluluğu üstlenirsen eski ve yıpranmış koruyucu malzemelerle üretim yapabilirsin” diyor. Bunun anlamı daha Soma ve Ermenek’teki faciaların acısı dinmeden, böylesine talihsiz bir kararnameyle işçileri güvenliksiz ocaklarda çalıştırarak ölüme göndermek değil de ne?
İş cinayetlerinde sabıkası bir hayli kabarık Türkiye’de yaşanılan acılardan ders alınmamışcasına yeni ölümlere, facialara davetiye çıkaracak böyle bir kararnamenin yayınlanmasının, gözünü kar hırsı bürümüş işverenleri cesaretlendirmekten başka ne amacı olabilir?
Maden Mühendislerinin araştırmasına göre, kömür üretimi yapan 176 işyerinde yapılan teftişler sonucunda 126’sı yönetmeliğe uygun olmadığı için kapatılmış.
Yani bu işyerlerinde çalışan emekçiler uluslararası standartlara uygun koşullarda çalışmıyor, grizu ve göçük tehlikesi altında her an ölümle burun buruna kazma sallıyorlarmış. Kapatılan 65 işyeri patlayıcı önleme sistemi sertifikasına sahip değilmiş. Şimdi Hükümetin yayımladığı bu kararname ile patlamalara karşı hiçbir güvenlik önlemlerinin bulunmadığı 65 ocak açılacak, işçiler de karın tokluğuna burada çalışacak. Ne denli korkutucu ve ürkütücü bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu Maden Mühendislerinin araştırması gözler önüne seriyor.
Ama kim anlayacak, bu ölümlere kim dur diyecek. Acımasız, ocaklara ateş düşüren, geride gözü yaşlı aileler ve yetimler bırakan iş cinayetlerine karşı ciddi önlemler alınması gerekirken, yeni facialara yol açabilecek kararname ile toplumsal seferberlik, duyarlılık nasıl sağlanabilir? Emin olun olası bir faciada olay yerine gelen bakanlar, yetkililer “ bunun hesabı sorulacak”, “ ihmali olanlar mutlaka cezalandırılacak” diye nutuk atacak, kameralar karşısında göz yaşı dökecekler.
Eğer, iş cinayetlerine karşı kararlı, caydırıcı bir tutum yerine, ölümlere davetiye çıkarır nitelikteki kararname ile ölüm ocaklarında üretime izin verirseniz bu açıklamalarınıza hiç kimse inanmayacaktır.
Güvenliksiz, yıpranmış koruyucu sisteme sahip ocaklarda canlarını yitirecek emekçilerin vebali de omuzlarınızda olacaktır. Hiçbir para, maddi karşılık bir can kadar değerli değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder