Sayfalar

4 Ocak 2015 Pazar

Teşekkürler Gladyatör

Baştan Russell Crowe’a böyle bir film yaptığı için teşekkür edelim.

Atatürk sevgisi, Kuvayı Milliye ruhu, tarihin en kanlı savaşı Çanakkale, bir yabancının gözünden ancak bu denli güzel, sahici, dokunaklı anlatılabilir.

Mustafa Kemal’in yüz binlerce Mehmetçik ile beraber tarihe damgasını vurduğu Çanakkale Savaşı’nda Anzak ve Yunanlılara karşı kazandığı utkuyu sanki bir Türk yönetmenin elinden çıkmış kadar güzel anlatan bir film ‘’Son Umut’’.

‘’Son Umut’’yerliler dahil, belki de bugüne dek yapılan Çanakkale filmleri arasında en öne çıkan, yabancı bir yapım olmasına karşın, Türklerin emperyalist güçlere karşı verdiği savaşımı kusursuzca anlatan, bu savaşın haklı gerekçelerini gözler önüne seren bir seyirlik.

Sinemaseverlerin belleklerinde ‘’Gladyatör’’filmi ile iz bırakan Oscar ödüllü, Yeni Zelandalı oyuncu Russell Crowe’ın hem yönetip, hem de başrolünü oynadığı ‘’Son Umut’’ nihayet izleyici ile buluştu.

Çanakkale Savaşı’ndan dört yıl sonra savaşa gönderdiği üç oğlunu aramak için İstanbul’a gelen Avustralyalı çiftçi Joshua Connor’ın (Russell Crowe) acıklı öyküsüne yer veren ‘’Son Umut’’ta Cem Yılmaz (Cemal Çavuş), Yılmaz Erdoğan (Binbaşı Hasan) ile birlikte Ukraynalı dünya yıldızı Olga Kurylenko da (Ayşe) rol alıyor.

Filmde Kuvayı Milliye’nin birer neferi olan Cem Yılmaz ile Yılmaz Erdoğan, canlandırdıkları karakterlerle özdeşleşerek savaş koşullarında bile Türk insanının nasıl yardımsever olabileceğini, içlerindeki acıma duygusunun bitmediğini gözler önüne seren oyunculukları ile muhteşem.

Tabii Cem Yılmaz ile Yılmaz Erdoğan’dan bunun aksini beklemek düş kırıklığı olurdu. Büyük oyuncu olabilmek, halkın gönlünde taht kurabilmek kolay iş değil.

Çanakkale Savaşı’nda yitirdiği üç oğlunu bulabilmek için Avustralya’dan Türkiye’ye, önce İstanbul, daha sonra Çanakkale’ye giden çiftçi baba Connor, burada Binbaşı Hasan ve Cemal Çavuş ile dostluk kurarak, oğullarının izini sürüyor.

Film, bir yandan babanın oğullarını aramasına odaklanırken, diğer yandan Anzak askerlerinin İngilizlerin dolduruşu ile savaşmak için binlerce kilometre uzaklıktaki Çanakkale’ye neden geldiğini de sorguluyor.

Connor’ın İstanbul’da otel sahibi Ayşe ile ilişkileri renkli görüntülerle anlatılırken, Ayşe’nin oğlu Ömer rolündeki James Fraser’in oyunculuğu dikkat çekiyor.

Savaşın acımasızlığını, Kuvayı Milliye’nin vatan savunması gibi ana temaları içinde barındıran ‘’Son Umut’’ ta Cemal Çavuş’un (Cem Yılmaz), ‘’Mustafa Kemal’in şerefine’’ diyerek kadeh kaldırması, ardından ‘’Hey Onbeşli’’ türküsünü söylemesi seyirciyi mest ediyor.

Sesi hiç de kötü olmayan Cem Yılmaz, Yavuz Turgul’un ‘’Av Mevsimi’’ filminde de ‘’Haydee’’ yi söylemiş, seyirciden bir hayli övgü almıştı.


Avustralya Akademi ödüllerine 8 dalda aday gösterilen, Yılmaz Erdoğan’ın ‘’En İyi Erkek Oyuncu’ dalında yarıştığı ‘’Son Umut’’, Mustafa Kemal Atatürk ile Çanakkale şehitlerini anmak,bir ülkenin nasıl yoktan var olduğuna bir kez daha tanık olmak için izlenmeyi fazlasıyla hak ediyor.

Bizlere Çanakkale’yi, orada yaşanan acıları, bir ulusun emperyalist güçlere karşı verdiği haklı mücadeleyi yeniden yaşattığın, izlettirdiğin için bir kez daha teşekkürler Russell Crowe.

Atatürk sevgisi, silah arkadaşları ile kazandığı başarılar, devrimler, en önemlisi Türk ulusuna armağan ettiği Cumhuriyet, gözden düşürülmeye çalışılsa da, bu yöndeki çabaların beyhude olduğunu bir kez daha yineleyelim.



-Aşkın ve Sevginin ‘’Mucize’’si-



Aşkın, sevginin, iyiliğin, şefkatin, özverinin mucizesi bu olsa gerek.

Daha önce çektiği ‘’Beyaz Melek’’, ‘’Güneşi Gördüm’’, ‘’New York’ta Beş Minare’’ filmleriyle toplumsal sorunlara değinen, yoksul insanların öykülerine yer veren Mahsun Kırmızıgül, ‘’Mucize’’de de bunu yineliyor.

Türkiye’de 930, Avrupa ve Azerbaycan’da 170 salonda seyircinin karşısına çıkan ‘’Mucize’’de 1960’lı yıllarda darbe döneminde Egeli bir köy öğretmeninin (Talat Bulut), fakirlikten kıvranan, yolu, suyu, elektriği olmayan Doğu Anadolu’da bir köye sürgüne gidişini, oradaki yaşamını anlatıyor.

Çekimleri İzmir Foça, Uşak, Kars ve Kağızman’ın bir köyünde çok zor koşullarda 3 ayrı mevsimde gerçekleştirilen ‘’Mucize’’ de bir yanda Egeli öğretmenin görev tutkusu, sevgiye, insanlığa özlem duyan, hayvanlarla iç içe yaşayan köylülerle kurduğu iletişim, diğer yanda çocukların dalga geçtiği bedensel engelli Aziz’in (Mert Turak) acıklı öyküsü dokunaklı bir şekilde gözler önüne seriliyor.

Yoksulluğun egemen olduğu, okumayı hasret çocukların öğretmen beklediği, kardan 8 ay ulaşımın yapılamadığı Doğu Anadolu’nun ücra köşesindeki köy ve Aziz’in yazgısı, yardımsever Egeli öğretmenin gelişi ile değişiyor, çok farklı boyut kazanıyor.

Yazın 40, kışın eksi 38 derecede, oyuncuların büyük özverisi ile çekilen ‘’Mucize’’nin seyirciye verdiği en önemli mesaj, bedensel engelli Aziz’le evlenen köyün en güzel kızının, Aziz’i hor görmeyip ona karşı gösterdiği, iyilik, aşk ve sevginin karşılığında gerçekleşen mucize olsa gerek.

Zaten filmin finali oldukça etkileyici.

Bir köyden, bir başka köye kız istemeye giden kadınların, gelin adayını sorgulaması, ip üzerinde yürütmesi, dişlerini kontrol etmesi gibi sahneler filme ayrı bir renk katıyor.

‘’Mucize’’ de Soykut Turan’ın çektiği, insanı büyüleyen, üç ayrı mevsimin muhteşem doğa görüntüleri seyirciyi fazlasıyla mest ederken, Aziz’in tek dostu, derdini anlatabildiği siyah atı ile kurduğu iletişim seyirciyi duygulandırıyor.


Mahsun Kırmızıgül’ün yönetmenliğinin yanı sıra, senaryosunu da yazıp, oynadığı ‘’Mucize’’de Talat Bulut, Mert Turak, Erol Demiröz, Ali Sürmeli, Büşra Pekin, Meral Çetinkaya, Cezmi Baskın, Metin Yıldız, Nazmi Kırık, Erdem Yener, Tansel Öngel, Seda Tosun ve Şenay Gürler rol alıyor.

Bu oyuncular canlandırdıkları karakterlerinin hakkını fazlasıyla verirken, özellikle bedensel engelli Aziz’i oynayan Mert Turak adeta döktürüyor. Bir engelli ancak bu denli sahici, inandırıcı, dokunaklı oynanabilir. Turak bunu fazlasıyla başarıyor.

Mahsun Kırmızıgül’ün öğretmen ve engellilere adadığı ‘’Mucize’’ önceki filmlerine göre, daha öne çıkıyor, seyirciyi daha çok avucunun içine alıyor.

Kırmızıgül daha önce çektiği ‘’Beyaz Melek’’, ‘’Güneşi Gördüm’’ de unutulan, toplumun kıyısında köşesinde kalan yoksul insanların dramlarına yer vermişti.

Usta bir yönetmen olma yolunda her filminde üstüne koyarak kararlılıkla ilerleyen Mahsun Kırmızıgül yine çok iş çıkarmış, kendinden bekleneni gerçekleştirmiş.

Sanırım seyirci de ‘’Mucize’’ye kayıtsız kalmayacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder