Sayfalar

28 Eylül 2013 Cumartesi

Kayış Kopmasın

Yıllardır temcit pilavı gibi ısıtılıp gündeme getirilir, kamuoyunun özellikle de işçinin, sendikaların tepkisi, nabzı ölçülmeye çalışılır.
Emekçilerin, sendikalı işçilerin en büyük güvencesi olan, emekli olduğunda önceki yıllarda başını sokacak bir ev alabildiği (günümüzde mümkün değil) kıdem tazminatının kaldırılarak, fona dönüştürülmesi isteği, amacı hükümetlerin hep gündeminde olmuştur.
İşverenlerin de ısrarla talebi olan, hükümetlerin bu isteğine, yaklaşımına, işçi sendikaları Türk-İş ve DİSK
'kıdem tazminatını kaldırmak genel grev nedeni' açıklamaları ile karşı çıkarken, genel kurullarında böyle bir düzenlemeye karşı da 'genel grev' kararı almışlardır.
Hak-İş kıdem tazminatı fonuna olumlu yaklaşırken, işveren örgütleri TİSK ve TÜSİAD ise fon kurulmasını yıllardır büyük bir iştahla savunagelmiştir.
Başbakan Erdoğan başkanlığında 9 yıl sonra 26 Eylül'de toplanan 'Çalışma Meclisi'nin gündemini esnek çalışma modeli, özel istihdam bürolarının kurulması ile birlikte yine kıdem tazminatı oluşturuyordu.
Her ne kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik 'Başbakan'ın talimatı ile kıdem tazminatı rafa kaldırıldı'' açıklamalarını yapsa da, Çalışma Meclisi'nin gündemine baktığımızda hiç de rafa kaldırılmadığı görülmektedir.
Hükümet, 1 milyon 250 bin dolayındaki taşeron işçinin de kıdem tazminatından yararlanması amacıyla, çalışanların mevcut hakları korunarak, yeniden bir düzenlemeye gereksinim olduğu gerekçesiyle konuyu yeniden tartışmaya açtı.
Mevcut sistemde bir yıllık çalışma süresini tamamlayan işçi, kıdem tazminatına hak kazanırken, hükümetin hazırlığına göre, bir gün bile çalışan özellikle taşeron işçiler de fon aracılığı ile kıdem tazminatı alabilecek.
Başbakan Erdoğan'ın 'üzerinde anlaşarak bize gelin'' çağrısını yaptığı, çalışma yaşamını derinden etkileyecek
kıdem tazminatı ile esnek çalışma modeli ve özel istihdam bürolarının kurulmasını öngören yasa tasarısının TBMM'ye sunulması ile kuşkusuz çalışma yaşamı bir anda sıcak atmosfere girecek, sendikalar hareketlenecek.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay'ın belirttiği gibi çalışan kesimin, emekçilerin daha önce kurulan fonlardan çok canı yanmıştır.
Hükümetin, ' mevcut haklar korunacak, fon yeni işe başlayanlar ve taşeron işçiler için kurulacak' açıklamalarına karşın, daha önceki fonlardan beklediğini alamayan, hak kaybına uğrayan işçilerin ve sendikaların, yeniden canlarının yanmaması için bu fona kuşku ile yaklaşmaları, karşı çıkmaları son derece doğal.
Bunun yanı sıra, sendikalaşmayı zayıflatacak, işçilerin satın alma gücünü geriletecek özel istihdam bürolarının kurulması, esnek çalışma modeli gibi düzenlemeler, zor günlerden geçen çalışma yaşamını iyice cendereye sokacaktır.
DİSK Genel Başkanı Kani Beko Çalışma Meclisi'nde yaptığı konuşmada 'Emekçilerin yaşam koşullarını daha aşağıya çekecek düzenlemeler hayata geçerse kayış kopar' diyerek haklı endişesini dile getirdi.
Çalışma yaşamını derinden etkileyecek böyle bir düzenleme yasalaşırken, işçi sendikalarının endişeleri ve talepleri kesinlikle dikkate alınmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder