Sayfalar

14 Ekim 2015 Çarşamba

Asgari Ücret Gerçeği

Emekli, çiftçi, esnaf, öğrencinin yanı sıra asgari ücretli de seçimden ötürü siyasilerin gözdesi oldu.
AKP asgari ücreti bin 300, CHP bin 500, MHP bin 400, HDP ise 2 bin liraya çıkarılması sözünü verdi, vaatleri seçim beyannamelerinde yer aldı.
Eğer bu sözler yerine getirilirse asgari ücretle çalışan yaklaşık 5 milyon işçi yılbaşında yüzde 30-50 arasında bir zam alacak gibi.
Eğer bu sözler unutulmaz, ötelenmezse Kasım ayı sonu veya Aralık ayı başında toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda bu kez işçiyi sevindiren bir karar çıkabilir. On beş kişiden oluşan komisyonda işçinin muhalefetine karşın, hep hükümet ve işverenlerin işbirliği ile açlık sınırının altında kalan bir asgari ücret saptanıyor. Kanıksanan bu senaryo yıllardır komisyonda sergileniyor.


Yakınmalara neden olan asgari ücretin düşük saptanmasında TÜİK’in önerdiği rakamlar ile dört kişilik ailenin harcama kalıplarının komisyon tarafından dikkate alınmaması önemli rol oynuyor. Komisyon işçinin taleplerini görmezden geldiği gibi, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) önerdiği rakamı değerlendirmiyor, tek işçinin harcama kalıplarını esas alıyor.

Nitekim komisyon geçen yıl TÜİK’in “asgari ücret bin 425 lira olmalı” görüşünü dikkate almayarak, bu yılın her iki 6 ayında uygulanan ücreti önerilen rakamın çok altında belirledi.
İşçinin eline daha fazla para geçebilmesinin bir yöntemi de asgari ücretin vergi dışı bırakılması. Belirli aralıklarla siyasiler tarafından gündeme getirilen asgari ücretten vergi kesintisi yapılmaması durumunda bu ücretle çalışanların eline bir miktar daha fazla para geçecektir.
Geçen yasama yılında Meclis’te temsil edilen tüm siyasi partilerin asgari ücretin vergi dışı bırakılmasında uzlaşma sağladığı haberleri medyada yer almıştı. Ne ki sağlanan uzlaşma nedense bir türlü yasa olarak hayata geçirilemedi. Maliye Bakanlığı çalışana, emekliye yapılması düşünülen yüksek oranlı zamda olduğu gibi buna da olumsuz yanıt verdi. Bakanlık, asgari ücretten vergi alınmaması durumunda vergi gelirinde önemli oranda düşüş olacağı gerekçesiyle bu öneriye sıcak bakmadı. Öyle ya hiçbir zahmete katlanmadan peşin vergi kesiliyor, diğer işçi, memur ve çalışanlar gibi asgari ücretli de “kümesteki hazır kaz” olarak görülüyor. Oysa asgari ücretin vergi dışı bırakılması ile oluşacak vergi açıklarını gidermek için öylesine çok kaynak var ki.

Örneğin kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması, kaçırılan, ödenmeyen vergi ve sigorta primlerinin tahsilatı gibi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun daha önce aldığı karar uyarınca 1 Temmuz’dan itibaren uygulanan ücret halen brüt bin 274 lira. Bu ücretten 72.29 lira gelir vergisi, 9.67 lira damga vergisi olmak üzere 82.5 lira vergi kesintisi yapılıyor. Eğer asgari ücret vergi dışı bırakılsaydı bu ücretle çalışan işçinin eline 82.5 lira daha fazla para geçecekti. Bu para az olsa da net bin lira alan asgari ücretlinin aylığında yüzde 8.5’a yakın artış demektir. Brüt asgari ücret arttıkça vergi dışı kalan miktar da artacağından emekçinin eline daha fazla para geçecektir.
İddia edildiği gibi çok fazla gelir kaybına yol açmayacak bu uygulamanın hayata geçirilmesi ile 5 milyon emekçinin bütçesine katkı sağlanacaktır. Asgari ücretle çalışan emekçiler siyasilerden sözlerini tutmalarının yanı sıra vergi dışı bırakılmasına ilişkin yasanın çıkarılmasını da bekliyor. Bu düzenleme ile birlikte zam sözü de yerine getirilirse önümüzdeki aylarda toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan 2016 yılında işçiyi hoşnut edecek bir karar çıkabilir. Tabii öncelikle siyasilerin sözlerinde durması gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder