Sayfalar

23 Mart 2015 Pazartesi

Çanakkale'den Son Mektup

Kurtuluş Savaşı’nın şanlı destanıdır Çanakkale Zaferi.
Bir ulusun yokluk, yoksulluk içinde emperyalist güçlere karşı onur, özgürlük, yoktan var olma, direniş mücadelesidir Çanakkale Zaferi.
Tarihte eşine az rastlanır bir kahramanlık destanıdır Çanakkale Zaferi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü doğuran, Türk ulusuna armağan eden bir başarı öyküsüdür Çanakkale Zaferi.
Nusrat Mayın gemisi, kaptan Hakkı, Yüzbaşı Salih Ekrem, 215 kiloluk bombayı tek başına sırtlayan Seyit Onbaşı ile yüz binlerce şehit vatan evladının destanıdır Çanakkale Zaferi
Hor görülen, aşağılanan, yurdu işgal edilmek istenen mazlum bir ulusun “Çanakkale Geçilmez” destanını yazdığı kahramanlık başarısıdır bu yıl göğsümüzü kabartarak 100. yılını kutladığımız Çanakkale Zaferi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin birincilik diploması olan Çanakkale Zaferi’nin 100.yılında yönetmen Özhan Eren, “Çanakkale:Son Mektup” filmi ile bu başarıyı bir kez daha beyaz perdeye taşımış.
Özhan Eren “Çanakkale:Son Mektup”la kahramanlık öyküsünü kendi bakış açısı ile seyirciye sunmuş.
1914’te Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasının ardından Türkler de kendilerini harbin içinde bulur.
Savaşta Almanya ile birlikte hareket eden Osmanlı İmparatorluğu tarihte son yıllarını yaşamaktadır.

Filmde bir yanda gönüllü olarak Çanakkale’ye giden Nihal hemşirenin (Nesrin Cevadzade) cephede tanıştığı pilot Yüzbaşı Salih Ekrem’le (Tansel Öngel) kimsesiz Fuat isimli çocuğu koruma amacıyla birbirlerine yakınlaşması, aşkı anlatılırken, diğer yanda kahraman askerlerin tarihi başarısına yer veriliyor.

18 Mart’a kadar süren çatışmalarda Salih Ekrem Yüzbaşı, Nihal Hemşire, Nusrat Mayın Gemisi’nin Kaptanı Hakkı Yüzbaşı, Doktor Ragıp Yüzbaşı ve Erika Hemşire bir yandan bütün gayretleri ile vatan müdafaasına koşarken, diğer yandan da ayrılmaz dostluklar kurarlar.
Özhan Eren, “Çanakkale:Son Mektup”ta da 100 yıllık destanı beyaz perdeye iyi niyetli taşımasına karşın, bazı sahneler amatörce, tiyatro tadında çekilmiş gibi.
Özhan Eren’in iyi niyetli çabası, Çanakkale’nin ne olduğunu, savaşın nasıl kazanıldığını genç nesle göstermesi adına eli yüzü düzgün seyredilesi bir film “Çanakkale: Son Mektup”.
Bu denli emek ve masraf ile çekilen filmin tek kusuru , Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e yeteri kadar vurgu yapılmaması, sadece bir sahnede adının geçmesi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder