Sayfalar

12 Kasım 2014 Çarşamba

Köylülerin Asil Davranışı

Çok güzel bir atasözü vardır, ''Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste''.
Bu atasözünün ne denli anlamlı olduğu Soma'da zeytin ağaçlarının
kesilmesi sonrası yaşanan olaylarla bir kez daha görüldü.
Tek geçim kaynağı zeytin ağaçlarının termik santral uğruna
katledilmesine gözyaşları ile isyan eden, karşı koyan Somalı
üreticilere Danıştay aldığı yürütmeyi durdurma kararı ile destek
çıkarken, üreticilerin ellerini arkadan kelepçeleyen özel güvenlik
elemanları da işveren tarafından bir anda kapının önüne konuldu.
İlahi adalet bu olsa gerek.
Gözü gibi korudukları, yıllarca emek vererek yetiştirdikleri zeytin
ağaçlarının katledilmemesi için karşı koyan köylülere, ellerini
arkadan kelepçeleyerek gözaltına alan güvenlik görevlileri acaba
yaptıkları zulmün acısını şimdi yüreğinde hissediyorlar mı?
İşlerine son verilen güvenlik görevlilerine ilk kucak açan, yanlarında
olan, destek çıkan
dövdükleri, ellerini arkadan kelepçeledikleri köylüler oldu.
Geçim kaynağı zeytin ağaçları sökülen, üstelik karşı koydukları için
darp edilen köylülerin bu soylu davranışa ancak şapka çıkarılır.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk boşuna ''Köylü milletin efendisidir' dememiş.
Umarım, güvenlik görevlileri bu olayı sorgular, ders çıkarır,
vicdanlarıyla başbaşa kalır..
Anası, babası yaşındaki üreticilere zor kullanan güvenlik görevlileri,
''Bize, iş, emeklilik garantisi verdiler. Bizler de köylülerle kavga
ettik. Kullanıldık''diyerek bağırıyorlar.

Bunları niye köylülerin ellerini kelepçelerken düşünmediniz.
Tamı tamına 6 bin zeytin ağacı termik santral uğruna köylülerin
gözyaşlarına, feryadına karşın, yerle bir edildi.
Gözü gibi baktıkları, ekmek parasını çıkardıkları, tek geçim kaynağı
olan zeytin ağaçlarının tam da hasat zamanı sökülmesine, eşkiyalığa
isyan ediyor, Soma'nın kadını erkeği, genci, yaşlısı.
Sırf birileri termik santral kursun, parasına para katsın diye o
güzelim, barışın sembolü zeytin ağaçları hunharca katledildi.
Her bir ağacın yetişmesine binbir emek harcayan Somalılar, evladını
yitirmişcesine elleri koynunda katliamın acısını yaşıyor.
Bir yanda televizyonlarda yayınlanan kamu spotu ile ağaç sevgisini
topluma aşılayacaksınız, diğer yanda 6 bin zeytin ağacını termik
santral uğruna kökünden söküp atacaksınız.
Ne yaman çelişki.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ağaç sevgisini her yurttaş yakından bilir
Ulu Önder, Yalova'daki yazlık köşkünün penceresine dayanan çınar
ağacını kesmeye kıyamaz, köşkün raylar üzerinden kaydırılarak, ağaca
zararar verilmemesi talimatını verir.
Atatürk'ün neden bir dahi, yeri doldurulamaz lider, çevre dostu, doğa
aşığı olduğunu bu olay ne güzel de ifade ediyor.
En azından 6 bin zeytin ağacına kıyanlar Ulu Önder'in bu asil
davranışını örnek alsalardı, Ama nerede?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder