Sayfalar

14 Nisan 2014 Pazartesi

Ödül Avcısı ‘’Köksüz’’

Geçtiğimiz haftalarda sessiz sedasız gösterime giren, ancak izleyicinin çok da haberi olamadığından ötürü ıskaladığını umduğum ‘’Köksüz’’ aile dramını çok iyi anlatan eli yüzü düzgün, nitelikli bir film.

Bugüne dek genelde TRT’ye çektiği dizilerle tanınan Deniz Akçay Katıksız, yönetmenliğinin yanı sıra senaryosunu da yazdığı ‘’Köksüz’’de bir aile dramını çok başarılı, izleyiciyi sıkmadan, samimi şekilde gözler önüne seriyor.

Yönetmen Deniz Akçay Katıksız, ailenin yaşadığı bu travmayı o denli sahici ve derinlikli anlatmış ki, kendinizi o ailenin bir bireyi olarak kabul ediyor, o ailenin sıkıntılarına ortak oluyor, onların dertlerini yaşıyorsunuz.

Yönetmen Katıksız, oyuncuların adeta rolleri ile özdeşleşerek katkı verdiği filmi bu denli gerçeğe yakın çekmiş, başarılı bir iş çıkarmış.

Babanın ani ölümü ile sarsılan, beraberinde gelen aile bireylerinin kişisel travmalarını anlatan ‘’Köksüz’’de Ahu Türkpençe ile Lale Başar oyunculukları ile izleyenleri kendilerine hayran bırakıyor.

Feride büyük bir travma yaşayan aileye çalışarak hem maddi katkı sağlarken, hem de babalık görevini üstleniyor, kardeşlerinin, duyarsız annenin yarattığı sıkıntıları göğüslemeye çalışıyor.

Ahu Türkpençe, yukarıda portresini çizdiğim ‘’Feride’’ karakterindeki görkemli oyunculuğu ile yetkinliğe ulaştığını ilan ederken, Türk sinemasında ‘’ Artık ben de varım’’ diyor.

Halk arasında temizlik hastalığı olarak bilinen obsesif kompulsif bir bozukluktan mustarip anne rolündeki Lale Başar da yeteneklerini sergilemede Ahu Türkpençe’den geri kalmıyor, adeta döktürüyor. Hele filmin final sahnesindeki dokunaklı oyunculuğu sanırım sinemaseverlerin belleklerine kazınacaktır.

Ahu Türkpençe ile Lale Başar’ın yanı sıra evin serseri ruhlu oğlu İlker rolündeki Savaş Alp Başar (Lale Başar’ın gerçek hayatta da oğlu), ailenin en küçüğü Özge rolündeki Melis Ebeler ile diğer rollerdeki Mihriban Er, Sekvan Serinkaya ‘’Köksüz’’ün başarısına oyunculukları ile katkı sağlıyor.

14 Mart’ta vizyona çıkan, ancak izleyicinin ilgisizliğinden ötürü halen İstanbul’da tek bir sinemada gösterimde olan ‘’Köksüz’’ çeşitli festivallerde, yarışmalarda çok sayıda kazandığı ödüllerle yönetmenini ve oyuncularını gururlandırdı.

İlk kez geçtiğimiz yıl İstanbul Film Festivali’nde ‘’Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü’’, Radikal Gazetesi Halk Ödülü, 2013 Adana Altın Koza Film Festivali’nde ‘’En İyi Kadın Oyuncu’’, ‘’Yılmaz Güney Ödülü’’, ‘’En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’’, ’’Umut Veren Genç Erkek Oyuncu’’ olmak üzere 4 dalda ödül kazandı.

2013’te Venedik Film Festivali’nde gösterilen ‘’Köksüz’’ son olarak Nürnberg’de düzenlenen 19. Türkiye-Almanya Film Festivali’nde de ‘’En İyi Film ‘’ ödülüne layık görülerek, ‘’Ödül Avcısı’’ olduğunu kanıtladı.

‘’Köksüz’’ün bu başarısı, çeşitli festivallerde ödüller kazanması , nitelikli bir film olduğunu fazlasıyla ortaya koyuyor.

Türk sinemasının nitelikli, eli yüzü düzgün, hem içeride hem de dışarıda övgüler toplayan filmleri ne yazık ki yeterli ilgi görmüyor, seyirci ilgisini bu tür filmlerden esirgiyor.

Recep İvedik kadar olmasa bile, bu nitelikli filmler ilgiyi, izlenmeyi hak etmiyor mu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder