Sayfalar

22 Kasım 2013 Cuma

Dershane Açmazı

Her ne kadar ‘’Dershaneler kapatılmayacak, özel okula dönüştürülecek’’ açıklamaları yapılsa da, hükümet dershanelerin faaliyetine son verilmesinde kararlı görünüyor.

Dershanelerin sistemin ve yetersiz eğitimin sonucu olduğu gerçeği yadsınamaz. Okullardaki yetersiz eğitimin tamamlayıcı unsuru olarak yıllardır faaliyette bulunuyorlar.

Okullarda yetersiz, niteliksiz, sınırlı eğitim alan, tek amacı üniversitelere girip yüksek öğrenimini tamamlamak olan öğrenci ve aileleri, kıt bütçelerini zorlayarak dershanelere can simidi gibi sarılıyor.

Çok büyük rantın döndüğü binlerce dershanede öğrenciler hafta sonu tatilini yapamadan, gençliklerini yaşayamadan, tek düze bir yaşam ile iyi bir üniversiteye kapağı atabilmek için yarış atı gibi koşturup duruyor.

Bu arada, dershanelerin öğrencinin özverisini göz ardı edercesine, tişört giydirip bunu reklam malzemesi olarak kullanması, başarıyı tek başına üstlenmesi de hiç şık değil.

Okullarda yeterli sayıda, her branşta öğretmeni istihdam eder, bu okulları alt yapıları ile çağdaş kurumlara dönüştürür, köklü bir eğitim reformunu gerçekleştirirseniz, sistem ürünü dershanelere gereksinim duyulmaz.

Ancak öğretmensizlikten boş geçen dersler, alt yapıdan yoksun, bilgiye, araştırmaya yönelik derslikleri bulunmayan ve en önemlisi yetersiz, niteliksiz, yüzeysel eğitim verilen çok sayıda okullar göz önüne alındığında, dershanelerin zorunluluğu ortaya çıkmakta.

Binlerce öğretmen adayı atama için sırada bekleyip, gözyaşı dökerken, dersler öğretmensizlikten yapılamazken, salt dershaneleri suçlamak, kapatmaya kalkışmak gerçeğin üstünü örtemez.

Dershaneleri kapatarak özel okullara dönüştürseniz de, bu temel koşulları yerine getiremezseniz, bu kez öğrenciye ucuz ücret karşılığı kurs veren merdiven altı, kayıt dışı dershanelerin yolunu açarsanız.

Dershanelerin kapatılması varlıklı ailelerin çocuklarını etkilemez. Onlar özel hoca ile evlerinde üniversite sınavına hazırlanır, eğitimini alır.

Olan yine yoksulun çocuğuna olur, yine onlar sınav maratonuna geride başlar, başarı düzeyi aşağıda kalır. Hoş işsizlik bu kadar yaygınken iyi bir üniversiteyi bitirseniz neye yarar?

Dershaneler kapatılırken, bundan mağdur olacak en büyük kitle kuşkusuz, öğrenciler kadar öğretmenlerle burada istihdam edilen personeldir.

Devlet okullarına atanamayan, burada verdikleri ders karşılığında aldıkları ücretle yaşamını sürdüren öğretmenler ile personelden oluşan yüz bin kişinin geleceği ne olacak?

Sanırım dershaneler kapatılırken, bu kitlenin mağduriyetini giderecek önlemler alınacaktır. En azından buradaki öğretmenlerin devlet okullarına atamaları yapılarak, hem mağduriyetleri önlenir, hem de boş kadrolar doldurulur.

Hükümetlerin öncelikli görevi, öğretmen açığını kapatarak, radikal eğitim reformu ile okulları birer bilim yuvasına dönüştürmek, öğrencileri çağdaş eğitim ile üniversitelere, hayata hazırlamaktır. Ama bu anlayışla bu gerçekleşir mi? Doğrusu çok umutlu değilim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder