İş cinayetleri her gün can alıyor, taşeron işçilik artıyor, işsizlik
son 41 ayın zirvesinde, enflasyonda yükseliş sürüyor, büyüme rakamları
aşağıya doğru yuvarlanıyor, bu sorunların masaya yatırılacağı, çözüm
aranacağı Ekonomik ve Sosyal Konsey (ESK) beş yıldan bu yana
toplanamıyor.
Sadece bu sorunlar değil, işçi, memur ve emekli maaşları yükselen
enflasyon karşısında eriyor, okulların açıldığı bu günlerde sınıfta
eğitim görmesi gereken çocuklar küçük bedenleriyle tarlalarda emek
harcıyor, çocuk işçiliği yaygınlaşıyor, onca alınan önlemlere karşın
ülkenin kanayan yarası kayıt dışı istihdam çirkin yüzünü her yerde
göstermeye devam ediyor, ESK toplanamıyor.
Ekonominin ve ülkenin ötelenemez bu temel sorunları ortada dururken, işçi,
memur, işveren ve hükümet temsilcilerinin katılımı ile bunlara karşı alınacak
önlemlerin değerlendirileceği ESK, 5 Şubat 2009'dan bu yana toplanamıyor.
Ekonomide onca önemli konular gündemdeki yerini korurken, hükümet
nedendir bilinmez işçi ve işverenlerin çağrısını görmezden gelerek
Ekonomik ve Sosyal Konsey'i beş yıldır toplantıya çağırmıyor.
ESK toplantısı yerine, Mecidiyeköy'deki iş cinayetinde 10 emekçinin
yaşamını yitirmesinin ardından, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında
işçi ve işveren temsilcilerinin katılımı ile iş güvenliği zirvesi
gerçekleştiriliyor.
Asıl bu sorunun geniş kapsamlı değerlendirileceği ESK yine görmezden geliniyor.
Sosyal taraflar arasında sağlanacak diyalog ve uzlaşma ile başta ekonomi
olmak üzere ülke sorunlarına çözüm bulmak amacıyla 2001'de kurulan,
yılda en az iki kez toplanması gereken ESK bugüne dek sadece sekiz kez
toplanabildi.
ESK, bir anlamda işlevini yitirdi, hedeflenen iş barışı yeterince
sağlanamadı, çözüm bekleyen sorunlar katlanarak arttı.
ESK, çalışma barışı adına Avrupa ülkelerinin çok önemsediği bir kurum
niteliğinde.
Ekonomik ve Sosyal Konsey, Avrupa'da sosyal diyaloğu sağlamak
amacıyla İkinci Dünya Savaşı sonrası hayata geçirildi.
Türkiye 2001'de kurulan ESK'ya Fransa'nın ardından anayasal statü
kazandıran ikinci ülke olmasına karşın, uygulamada başarılı olamadı,
amaçlanan diyalog, uzlaşma sağlanamadı.
ESK, çalışma barışı adına Avrupa ülkelerinin çok önemsediği bir kurum
niteliğinde.
Avrupa'da hükümetler konseyin kararını çok önemsiyor, kararlarını
eksiksiz uyguluyor.
Oysa ülkemizde çok büyük savlarla kurulan, 2010'da gerçekleştirilen
referandumla anayasal statüye kavuşturulan ESK'nın varlığı kağıt
üzerinde kaldı.
Komisyon üyesi sivil toplum örgütlerinin ''ESK toplanmalıdır''
çağrılarını duymayan hükümet, bu konuda doyurucu bir açıklama bile
yapmıyor.
Moody's ve Fitch gibi uluslararası derecelendirme kuruluşlarının Türk
ekonomisini mercek altına aldığı, kırılgan bir yapıya doğru evrildiği
ortamda ESK, bugünlerde toplanmayacak da ne zaman toplanacak?
Cicim aylarını yaşayan hükümetin bir önceliği de ekonomik yaşamda çok
önemli işlevi bulunan, uzlaşıyı, toplumsal mutabakatı sağlayacak
Ekonomik ve Sosyal Konsey'i acilen toplantıya çağırmasıdır.
ESK, bugünlerde toplanmayacak da ne zaman toplanacak?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder