Küçük
Sinan’ın babası Poyraz’ın öldürülmesi karşısında kendini dövercesine ağlaması,
hıçkırıklara boğulması ekran başındaki izleyicinin yüreğine taş gibi oturdu.
İki yıldır
TV ekranında fırtına gibi esen, en çok izlenen dizi “Poyraz Karayel” sezon finalinde Sema’nın intiharı ve
Poyraz’ın öldürülmeleriyle izleyenleri adeta ters köşeye yatırdı.
İki sezon
önce muhteşem bir başlangıç yaparak seyirciyi ekran başına kilitleyen “Poyraz
Karayel”’de İlker Kaleli (Poyraz Karayel),
Burçin Terzioğlu (Ayşegül), Musa Uzunlar (Bahri Umman), Kanbolat Görkem Aslan
(Sefer), Celil Nalçakan (Zülfikar), Cem Cücenoğlu (Taşkafa), Ali İl (Sadreddin), Emel Çölgeçen (Sema), Hale
Sürer (Meltem) ve Ata Berk Mutlu’nun (Sinan) müthiş oyunculuğu diziyi seyirciye sevdirmiş, alışkanlık
yapmıştı. Özellikle Ata Berk Mutlu’nun şapka çıkarılacak başarısı minik
oyuncuya gönüllerde ayrı bir yer açtı.
Hakkını
yemeyelim, Tolga Güleç (Neşet), Özkan Uğur(İsmail Karayel), Ece Özdikici
(Songül), İdil Fırat (Despina), İsmail
Düvenci (Albay), Macit Koper (Adil Topal), Gülçin Hatıhan (Ümran), Emirhan
Akbaba (isa) oyunculuklarıyla diziye ayrı bir renk kattı.
Tabii
“Poyraz Karayel”in başarısında yönetmen Çağrı Vila Lostuvalı’nın emeği
yadsınamaz. O kamera arkasında görünmez
bir kahraman olarak yapıma imza attı. Belirtelim yeni sezonda Lostuvalı
yönetmen koltuğunda oturmayacak.
Diziye kanı
ısınan, alışkanlık yapan izleyici çarşamba günlerini iple çeker gibi
bekliyordu. İlk başlarda çok olumlu puanlar alan, Macit Koper ve Özkan Uğur’un
rol aldığı bölümlerle zirveye ulaşan
“Poyraz Karayel” gittikçe artan absürd sahneleriyle sıradanlaşmaya,
diğerlerine benzemeye başladı.
Senaryo gereği Sefer ve Adil Topal’ın ölmeleri
dizinin tadını kaçırdı, heyecanını yitirdi. Özellikle kardeşten de öte
birbirlerine sımsıkı bağlı Sefer-Zülfikar-Taşkafa üçlüsü, Sefer’in ölümü
üzerine sanki göçtü. Nedendir bilinmez Sefer diziden erken koparıldı. Oysa onun
varlığı Zülfikar ve Taşkafa’yı da motive ediyor, kendi aralarındaki
muhabbetleriyle seyirciye keyif veriyorlardı.
Eleştirmenler,
yazarlar Sefer ile Adil Topal’ın erken vedasının hata olduğunu, onlardan sonra
dizinin o çok bilinen sıradan bir yapıya büründüğünü belirttiler.
”Poyraz
Karayel”in gittikçe heyecanını, cazibesini yitirmesinde neredeyse üç saate
yakın süren bölümlerin de etkisi oldu. Sırf reklam kaygısından ötürü çok uzun
çekilen, gece yarılarına dek uzayan dizilerin giderek ilk baştaki temposunu kaybettiği
aşikar.
Senaristler
her hafta yayınlanan uzun süreli dizilere konu yazmaktan yoruluyor, tekrarlamaya,
giderek saçmalamaya başlıyorlar. “Poyraz Karayel”in senaryosunu yazan Ethem
Işık’ın da bu yorgunluktan etkilenmemesi mümkün değil. Hal böyle olunca çok
sevilen diziler bile zamanla mantık hatalarından ötürü seyircide bıkkınlık
yapıyor, izlenme oranları düşüyor.
Mafya
dizisi olmasına karşın, anlamlı hikayesi, Poyraz’ın Albay ile karşılıklı
mesajları, vurdu kırdının az olması ile kitleleri ekran başına kilitleyen
“Poyraz Karayel”, giderek temponun düşmesi, silahların öne çıkması, başarılı
oyuncuların erken vedasıyla bir hayli eleştiri almaya başladı.
Tüm bu
olumsuzluklara karşın, Poyraz karakteriyle, küçük Sinan’ın sevimliliği ile seyircide
alışkanlık yapan, yine de ekran başına taşıyan dizi önümüzdeki sezonda da ilk
sıralardaki yerini alacaktır.
Gittikçe
saçmalayan senaryosuna rağmen, ilk başlarda verdiği keyifle bende de alışkanlık
yapan “Poyraz Karayel”i diğer tutkunları gibi önümüzdeki sezonda da izlemeyi
sürdüreceğim.
En çok
merak edilen sezon finalinde öldürülen, hatta gömülen Poyraz Karayel’in yeni bölümlerde yer alıp almayacağı.
Görüşüm,
cenaze töreni ve gömülme sahnesi Poyraz’ın zihninde hayal olarak yer alacak,
hastaneye kaldırılarak yeniden yaşama tutunacak. Yani Poyraz Karayel ölmeyecek.
Çünkü temel
karakteri ortadan kaldırırsanız o dizinin izlenme oranı çok aşağıya düşer, iki
üç bölüm sonra yayınına son verilir. Sanırım yapımcılar ve Kanal D yetkilileri
buna izin vermez.
Bu sorunun
yanıtını bulabilmek için yeni sezonu bekleyeceğiz.